Oyun Ve Sohpet Alanına Hoş Geldiniz
  Fıkralar
 

Olmasa Çay Demleriz

Adamın biri yurtdışından evine dönmüş..Ama karayoluyla geldiği için acayip yorulmuş..Kaç aydır karısını görmüyor..Karısı azmış tabi..Adam hem yapmak istiyor ancak acayip yorgunmuş..Yapıp yapmamakta kararsız bi şekilde karısına seslenmiş..
- Karı Suyu ocağa koy olmazsa çay demleriz.

Sobanın Sırrı

Birgün bir antropolog, bir fizikçi, bir matematikçi, bir kimyacı bir de jeologdan oluşan grup bir bölgede araştırma yapmak için açık araziye çıkmışlar..Sonra bir anda yağmur başlamış ve bunlar ıslanıp hasta olmamak için yakınlarda bulunan bir dağ evine giderler..Evin sahibi onları odada oturtur ve sıcak bişeyler getirmek için evin mutfağına gider..Odada oturan grubun ilgisi bir anda sobaya çevrilir..Çünkü adamın sobası yerden yarım metre yüksekte ve altında da taşlar diziliymiş..Hepsi bunu tartışmaya başlamışlar..
Fizikçi : - Köylünün sobayı yarım metre yükseğe kurmasının nedeni Konveksiyon sayesinde odanın daha çabuk ısınmasını sağlamaktır..der..
Kimyacı : - Köylü, Aktivasyon enerjisini varsayarak sobayı daha çabuk yakmak için yarım metre yükseğe kurmuş..der..
Jeolog : - Köylü, bu bölgenin fay hattına yakınlığını bildiğinden bir deprem esnasında sobanın yere değil de taşların üzerine devrilmesini ve dolayısıyla yangını önlemeyi amaçladığını söyler..
Matematikçi : - Köylü odayı daha verimli ısıtmak için sobayı geometrik açıdan odanın tam ortasına kurmayı amaçlamış..der..
Antropolog : - Bu köylü eski dönemlerdeki ateşe tapmak dinine bağlı olduğundan ateşe saygı mahiyetinde bu sobayı yarım metre yukarda tutmuş..der..
Bu esnada Köylü içeri girer..Hepsi birden Sobayı neden yarım metre yukarıda kurduğunu sorarlar..Köylü gayet saf bir şekilde şöyle cevap verir :
- Boru Yetmedi.

Coca Cola

Çok zengin bir iş adamı Vatikan’a gelir papayla görüşmek istediğini söyler..Kendisini bir Kardinal’e götürürler..Adam sizlerle değil sadece Papa ile görüşeceğim diye ısrar eder..Sonunda adamı Papa’nın huzuruna çıkarırlar..Adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler.. İçeriden şu sesler geliyormuş..
Adam :
- 1 milyar dolar..demiş..
Papa :
- Olmaz..
- 2 milyardolar..
- Hayır..
- 5 milyar dolar..
- Hayır..der Papa..
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur..
- Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar çok büyük bir para..Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi..Parayı niçin kabul etmediniz ? diye sorarlar..
Papa :
- Ne yani ? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik ?

Vay Be Medeniyete Bak

Gümrük kapısından girmek için bir İngiliz, bir Fransız, bir de Türk bekliyorlarmış..Gümrük personelleri bu üçünün valizlerini kontrol etmeye başlamış..İlk Önce İngiliz’in valizini kontrol etmişler..İçerisinden 7 tane külot çıkmış..- Niye 7 tane külot ? diye İngiliz’e sormuş görevli..O da “Haftanın yedi gün var.. Hepsi için bir tane.. Pazartesi, Salı, Çarşamba.. demiş..Görevli - Vay be ! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki..demiş..Sıra Fransız’ın valizine gelmiş..Açmışlar bakmışlar 8 tane külot..Görevli - 7′yi anladık da niye 8 tane külot var burda acaba ? diye merakından sormuş..Fransız -Pazartesi, Salı, Çarşamba..Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım..demiş..Görevli -Vay anasını be !Adamlardaki temizliğe medeniyete bak! demiş..Sıra Temele gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet külot..Görevli -Vay be ! Ne varsa bizim insanımızda var..Şu medeniyete, şu temizliğe bak!demiş..Ve ardından Temele sormuş : - Neden 12 tane külot ? Temel Cevap Vermiş :- Ocak, Şubat, Mart,…… 

Genelev

Dursun ve Temel hayatlarında ilk kez geneleve gitmişler..Temel dursuna :
- İlk önce birimiz içeri girsin eğer beğenirse öbürüde girer demiş..
Dursun :
- Tamam olur demiş ve ilk önce dursun girmiş..Bir kaç saat sonra çıkmış..
Temel hemen atılıp Dursuna sormuş :
- Nasıldı ?
Dursun :
- Valla ne yalan söyliyim benim karıdan çok çok iyiydi demiş..Sıra Temele gelmiş Temel de içeri girip birkaç saat sonra çıkmış..
Dursun Temele Sormuş :
- Nasıldı ?
Temel :
- Valla ne yalan söyliyim senin karıdan çok çok iyiydi..

Bizans Donanması

Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Bizans donanması ile Osmanlı donanması savaşacaklardır..Bizans 10 gemilik muhteşem bir donanma hazırlar ve denize açılır..Donanmanın başında Andropolos vardır..Andropolos en öndeki geminin burcunda elleri göğsünde heybetli bir heykel gibi durmaktadır ve hemen arkasında yardımcıları vardır..Hep birlikte Osmanlı donanmasını beklemektedirler..Yukarıdan gözcü bağırır:
- Komutanım, Osmanlı donanması 3 gemiyle göründü..
Komutan yardımcısına döner ve:
- Bana kırmızı gömleğimi getirin eğer savaşta yaralanırsam kanım belli olup da askerlerin morali bozulmasın..der..
Hemen kırmızı gömleği giyer ve aynı ihtişamıyle yerinde durur..Gözcü yine bağırır :
- Komutanım, 3 geminin ardından 30 gemi daha göründü..
Andropolos tekrar yardımcısına döner ve hafifçe mırıldanır :
- Bana kahverengi pantolonumu getirin..der.

Tükenmez Kalem ve Kurşun Kalem

NASA uzaya ilk astronot gönderme denemelerine başladığı yıllarda uzmanlar tükenmez kalemin yerçekimsiz ortamda yazamadığını keşfederler..Mürekkep yazılacak yüzeye akmamaktadır..Amerika bu problemi çözmek için 10 yıl ve 12 milyon dolar harcar..Sonunda Amerikalılar yerçekimsiz ortamda 300 santigrat derecede ve -100 derecede yazabilen bi kalem geliştirirler..Rus uzmanlar ise bu soruna daha kolay ve ucuz bir çözüm üretirler.. Kurşun Kalem kullanırlar .

Mühendis

Günlerden bir gün 1 papaz, 1 sarhoş ve 1 mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılırlar..İlk Sıra papazdadır..İnfaz memuru papaza sorar:
- İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmayı tercih edersin?
Papaz cevap verir:
- Yukarı bakmak isterim.. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur..der
Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir..Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır.. Sıra sarhoşa gelmiştir.. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler.. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur.. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır.. En son sıra mühendistedir.. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir.. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:
- Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım..

Bir Aydır Cindy ile Sevişiyorum

Asım ve Cindy Crawford gemilerinin okyanusta batması sonucunda ıssız bir adaya düşerler..Can sıkıntısından sabah akşam zevişirler..Lakin bir zaman sonrasında Asım bu durumdan artık zevk almamaya başlar..Tabiki Cindy çıldırmaya başlar..Asıma neden böyle davrandığını ve onunla zevişmediğini sorar..Asım da artık ondan sıkıldığını söyler..Cindy Asıma yalvarmaya başlar..Ne isterse, hangi pozisyonda isterse, hangi fanteziyi isterse yapacağını söyler yeterki zevişmemize devam edelim der..Asım da tamam der ve Cindy’i erkek gibi yapmaya karar verir..Bunun saçlarını kısacık keser ve kesilen saçalardan bıyık yapar..Kendi kıyafetlerinden giydirir ve ona aksam sahile gelmesini söyler..Akşam olunca Asım masayı baştan aşağıya full döşemiştir..Masada rakı, mezeler anlıyacagınız bi kuş sütü eksik..Cindy tam bi erkek gibi olmustur.. Asım Cindy’i yanına çağırır oturmasını söyler..Birer kadeh rakı içtikten sonra Cindy’nin omzuna elini koyup şöyle der..
- Ulan kazım, bir aydır Cindy ile sevişiyorum desem inanmazsın..

 

 

 
  yunussoyun.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol